İZMİR’de moda tasarımcısı Ece Erigi (26), yurdun dört bir yanından esinlendiği yöresel motifler ve kumaşlarla bir koleksiyon oluşturdu. Gittiği şehirlerdeki zanaatkarlarla görüşen ve Anadolu kumaşlarıyla bir koleksiyon hazırlayan Erigi, ocak ayının sonunda Paris’te ve Düsseldorf’ta düzenlenecek fuarlara katılacak. Erigi, Ülkemizde bu kadar çok cevher varken ithal ve polyester kumaşları kullanmaya içim el vermiyor dedi.
İzmir’de yaşayan Ece Erigi, 2000 yılında özel bir üniversitenin moda tasarımı bölümünden mezun oldu. Londra’da online eğitim alan Erigi, Gaziantep, Hatay, Bursa, Buldan ve Bayburt’taki atölyeleri gezerek, esinlendiği yöresel motifler ve kumaşlarla bir koleksiyon oluşturdu. Gittiği şehirlerdeki zanaatkarlarla görüşen ve Anadolu kumaşlarıyla bir koleksiyon hazırlayan Erigi, ocak ayının sonunda Paris’te ve Düsseldorf’ta düzenlenecek fuarlara katılacak. Yöresel dokumaları yaşatmak istediğini söyleyen Erigi, Tasarımcılarımızın bu değerlere yönelmesi çok güzel. Çok fazla zorlu şartlarda çalışarak bazı zanaatkarlar bunu sürdürmeye çalışıyorlar. Ülkemizde bu kadar çok cevher varken ithal ve polyester kumaşları kullanmaya içim el vermiyor. Bu kumaşlar doğal yapısıyla, bedende kendini iyi hissettirmesiyle daha sürdürülebilir ve uzun ömürlü kıyafetler elde etmemizi sağlıyor ifadelerini kullandı.
‘GAZİANTEP’TE RENKLİ, HATAY’DA DİNGİN BİR YAŞAM VAR’
Pandemi süresince kültürel giyimi derinlemesine araştırma fırsatı bulduğunu belirten Erigi, Kültürümüzün ne kadar derin ve zengin olduğunu gördüm. İlk olarak Gaziantep’e gittim. Orada tanıştığım zanaatkarlardan etkilendim. Ustaların atölyelerini ziyaret ettim. Üretim aşamalarını öğrendim. Büyülenmiş bir durumdaydım. Kendime göre kumaşlar seçtim. Daha sonra Hatay’a gittim. Oranın ipekli dokuması meşhurdur. İpek dokuma atölyelerini ziyaret ettim. Şantuk kumaşlarından aldım. Yörenin özellikleri dokumalara ve kumaşlara çok fazla yansıyor. Gaziantep çok renkli, heyecanlı kişilerin bulunduğu bir yer. Kumaşlar renkli ve desenli. Hatay’da daha dingin, yemyeşil bir doğanın içinde sakin, huzurlu bir yaşam var. O yüzden daha sade kumaşlar var. Bursa, Buldan ve Bayburt’u da ziyaret ederek benzer araştırmalarda bulundum. Bayburt’ta da ehram kumaşından edinerek koleksiyonuma ekledim. İzmir’e döndüğümde atölye hazırlıkları başladı. 1-2 yıllık bir hazırlık süreci oldu. 2 yılın sonunda ilk koleksiyonumu geçen mayıs ayında çıkardım. İstanbul Fashion Connection isimli fuara katıldım. Bu fuar koleksiyonumu ilk sergilediğim yer oldu. Şimdi yeni bir fuara hazırlanıyorum. Ocak ayının sonunda biri Paris’te diğeri Düsseldorf’ta olmak üzere iki fuara katılacağım ifadelerini kullandı.(DHA)