Ekonomi yönetimi, 2023’ün son ayında iç talebin yavaşlayacağına yönelik mesajlar verdi. Bu durum, halihazırda küreselleşme adımlarına hız veren markalar için dış pazar arayışını kritik hale getirdi. 2024’te e-ihracat, uluslararası e-ticaret, mikro ihracat gibi kavramların öne çıkacağı tahmin edilirken, dijital dünyada yeni müşteri edinimi için SEO gibi organik büyüme araçlarının önemi arttı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan ROIBLE Kurucusu İbrahim Akşen, “2024’te iç pazarda talebin daralacağına yönelik mesajlar, daralan piyasada yeni müşteri edinme maliyetlerinin yükseleceğine işaret ediyor. Bu durumda yeni müşteri kazanmak yerine, mevcut müşteriden gelir elde etmek veya satın almaya hazır müşteri adaylarını yakalamak önem kazanıyor. İşletmeler, sürdürülebilir kârlılık için SEO, içerik pazarlaması, dijital itibar yönetimi gibi alanlara öncelik vermeli” ifadelerini kullandı.
Pazarlama liderleri baskı altında
Gartner’ın yıl ortasında yayımladığı bir araştırmada, 10 pazarlama liderinden 7’sinin, stratejilerini tam olarak uygulayabilmek için yeterli bütçeye sahip olmadığını belirttiği görüldü. 2023’ün küresel enflasyonist baskıların arttığı, faiz artışlarıyla maliyetlerin çoğaldığı bir yıl olduğuna dikkat çeken İbrahim Akşen, “Bu durum, pazarlama liderlerinin üzerindeki baskıyı artırdı. Liderlerin çoğu, daha az bütçeyle daha çok performans elde etme baskısıyla karşılaştı. Bütçeler ve harcamalar azalsa da kârlılık ve performans beklentisi yükseldi. 2024’ün de pazarlama bütçelerinin azalacağı, gelecek endişelerinin artacağı bir ortama sahip olacağını söylemek mümkün. ROIBLE olarak bu noktada, organik büyümeyi dijital pazarlama odağında markalaştırmayı hedefliyoruz. ‘SEO değil, organik büyüme’ yaklaşımıyla, işletmelerin dijital görünürlüklerini ve arama motoru erişilebilirliklerini tamamen organik yollarla iyileştirmeye, daha düşük maliyetlerle pazarlama çıktılarının performansını artırmaya odaklanıyoruz” diye konuştu.
“2024’te pazarlamada organik büyüme yaklaşımı öne çıkacak”
Deloitte tarafından yayımlanan raporda, 2023’ün ilk yarısında reklam harcamalarında en büyük payı %65,87 ile dijital medyanın aldığını hatırlatan İbrahim Akşen, “Ancak dijital platformlara verilen reklamların dolara endeksli bir biçimde fiyatlandığını akılda tutmak gerekiyor. Kur farkları, işletmelerin dijital reklam maliyetlerini de her geçen gün artırıyor. Kullanıcı başına maliyetlerdeki artış, eşdeğer düzeyde bir performans artışı getirmiyor. Pazarlama departmanları, çoğu zaman ilk ekonomik ters rüzgarda bütçe kesintisinin uygulandığı departmanlar olarak bilinir. Bu noktada bütçeleri daha akıllıca kullanmak isteyen pazarlama profesyonellerinin, tamamen TL üzerinden fiyatlanan ve bu sebeple daha az maliyetli olan, daha kârlı sonuçlar getiren SEO gibi organik büyüme yöntemlerine yönelmesini muhtemel görüyoruz. Bugüne dek onlarca lider markanın güvendiği ROIBLE, ihracatı artırmayı, dış pazarlara ulaşmayı ve bunu yaparken de arama motoru optimizasyonunu etkili bir araç olarak kullanmayı planlayan tüm markaların yanında” dedi.
“Bilgi birikimini iyi gösteren markalara talep artıyor”
Kullanıcı beklentilerinin ve markalara olan yaklaşımlarının zaman içinde değiştiğine dikkat çeken organik büyüme ajansı ROIBLE Kurucusu İbrahim Akşen, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “2 kişiden birinin, yeni bir marka keşfetmek için Google’ı kullandığını biliyoruz. B2B markaların da satın alma süreçlerini Google araştırmaları üzerinden sonuçlandırmayı benimsediğini söyleyebiliriz. Yalnızca dijital reklamlarla inşa edilen bir strateji trafiği artırsa dahi, bu trafik satışa dönüşmediğinde bir anlam ifade etmiyor. Öte yandan dijital reklamlar, müşteriyi ikna etmeye çalıştıkça marka değerinin düşmesine sebep olabiliyor. Bunun yerine, organik büyüme kanallarının aktif kullanımı, markaların bilgi birikimlerini en doğru kelime seçimleriyle ifade etmelerini sağlıyor ve bu sayede markalar, organik büyüme araçlarını kullanarak talep edilen markaya dönüşüyor. ROIBLE olarak, SEO, içerik pazarlama, online itibar yönetimi, pazarlama danışmanlığı ve büyüme pazarlaması gibi başlıklardaki uzmanlığımızla, her markayı ‘talep edilen marka’ya dönüştürme konusuna odaklanıyoruz.”