Aslıhan Altay Karataş / Ankara – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca parti genel merkezinde düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Programı’nda konuştu. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
DESTEK SAĞLIYORLAR: Gazze’de Filistin halkının maruz kaldığı soykırımı anlatmaya artık kelimeler kifayet etmiyor. Soykırım başlayalı 10 ay oldu. İsrail Gazzelileri sadece bombalarla, kurşunlarla öldürmüyor. Aç, susuz, gıdasız bırakarak da katlediyor. Giderek zalimleşen, şımaran, azgınlaştıkça azgınlaşan bir haydut devlet, avuç içi kadar toprak parçasına sıkıştırdığı 2.3 milyon insana karşı 300 gündür barbarlığın her türlüsünü sergiliyor. Normalde insanlığı ayağa kaldırması gereken bu zulüm karşısında BM Güvenlik Konseyi’nden çıt yok. Yasak savma kabilinden güya bir karar aldılar, ama uygulamak için kıllarını dahi kıpırdatmadılar. Batılı ülkeler zaten İsrail’in soykırım politikasının suç ortağı. Netanyahu yönetimine daha fazla çocuk öldürsün diye silah ve istihbarat dahil her türlü desteği sağlıyorlar. Bu desteklerini de gizleme gereği duymadan, katilleri avuçları şişinceye kadar alkışlayarak alenen gösteriyorlar.
VİCDANSIZLIKTAN ÖTE BASİRETSİZLİK: Kim ne derse desin, soykırımcıların olması gereken yer Meclis kürsüleri değil, işledikleri suçların hesabını verdikleri mahkeme salonlarıdır. 40 bin insanın ölümünden sorumlu olanlardan hesap sormayıp, bir de onları kırmızı halıyla karşılamak, açık söylüyorum, vicdansızlıktan öte basiretsizliktir. Sonucunun nerelere vardığını geçen hafta gördük. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye kardeşimizin Tahran’da şehit edilmesini alkış sahnesinden bağımsız okuyamayız. O korkunç görüntüler Filistin halkını derinden yaralamakla kalmamış, daha kötüsü Netanyahu’yu şımartmıştır. Bütün dünya kamuoyu İsrail’in ateşkese ikna edilmesini beklerken sonuç, müzakerecinin kalleş bir suikastla şehit edilmesi olmuştur. Akıl ve izan sahibi hiçbir kimse böyle bir durumu normal karşılayamaz.
İZİN Mİ ALACAKTIK? İsmail Heniyye’i tanıyan, onunla az çok teşriki mesaisi olan herkes onun nasıl yiğit bir dava adamı olduğunu çok çok iyi bilir. Merhumun Katar’daki cenaze merasimine geniş bir heyetle iştirak etmenin yanı sıra ülkemizdeki bir günlük milli yas ilan ederek Filistin halkıyla dayanışmamızı gösterdik. Ama bazı ekranlarda bazı cibilliyeti bozuk olanlar bizim ona gösterdiğimiz bu ilgiyi hazmedemedi. Ya biz sizden mi izin alıp da bunların kararını verecektik? Biz milletimizden gerekli izni aldık ve adımlarımızı da buna göre atıyoruz. Cumartesi günü ülkemizin ve dünyanın dört bir yanında Heniyye’nin şehadetinden önceki son çağrısına icabet ederek meydanları dolduran tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Muhalefete sosyal medya tepkisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya şirketlerini eleştirirken “Şirketlerin tavrı kadar rahatsız edici bir diğer durum muhalefetin kaypak tutumudur. Türkiye egemenlik hakları çerçevesinde bir adım atıyor ancak şirketlerden önce meselenin önüne, arkasına bakmadan, ‘acaba biz bundan nasıl sağlarız’ diyen muhalefet partileri hemen ayağa kalkıyor” dedi. Erdoğan, “Bizim kimsenin özgürlüğüyle, işiyle, aşıyla, hayat tarzıyla bir sorunumuz yok. Ne yaptıysak, daima hukuk ve demokrasi zemininde yaptık. Şimdi de amacımız anayasamızın verdiği imkanlar dahilinde insanımızın hakkını korumaktır. Türkiye’nin haklı talepleri karşılanır, hassasiyetlerine saygı gösterilirse, mesele zaten kendiliğinden hal yoluna girecektir” ifadelerini kullandı.
‘Dijital faşizmle karşı karşıyayız’
SOSYAL MEDYA ŞİRKETLERİ MİLİTANLAŞTI: Gazze bize küresel sistemin sadece adaletsizliğini değil, iki yüzlülüğünü de gösterdi. Mesele Türkiye olunca aslan kesilen ne kadar batılı kurum ve kuruluş varsa, 40 bin insanı katleden İsrail karşısında süt dökmüş kediye döndü. Meselenin daha vahim tarafı bu kurum ve şirketlerin Filistin konusundaki tavrının, kayıtsızlığı dahi mumla aratmasıdır. Açıkça katliam destekçiliği yapmaya başladılar. Öyle ki İsrail vahşetini gizlemek ve Filistin halkının sesini kısmak için her yola başvuruyorlar. Bilhassa sosyal medya şirketleri gemi azıya çekti, adeta militanlaştılar. İsrail’i eleştiren basit bir cümleye bile hemen sansür bile uygulamayı kendileri için görev addediyorlar. Filistinli şehitlerin fotoğraflarına bile tahammül edemeyip anında yasaklayan bunu da özgürlük olarak pazarlayan bir dijital faşizmle karşı karşıyayız.
MAFYA GİBİ DAVRANIYORLAR: Her türlü ahlaksızlığı, fuhşiyatı ve terör örgütü destekçiliğini özgürlük parantezine alıp teşvik eden bu şirketler, Filistin halkının şanlı direnişine ve kahraman evlatlarına sanal alemde açıkça savaş açmıştır. Gelinen noktada sosyal medya şirketlerinin çıkarlarına dokunan her hususta mafya gibi davrandıklarına bizzat şahit oluyoruz. Uyarılarımıza rağmen FETÖ’den PKK’sına tüm terör örgütleri bu mecralarda istedikleri gibi at koşturuyorlar.