HABER: ZEYNEP BOZUKLU/ KAMERA: EYLEM LADİN DEĞER
(ANKARA) – Gölbaşı Belediye Başkanı CHP’li Yakup Odabaşı, önceki dönemde Gölbaşı’nda belediye başkanlığı yapmış olan AK Partili Ramazan Şimşek’in bazı usulsüzlüklere göz yumduğunu söyledi. Odabaşı, “Ben, Gölbaşı’na söz verdim. Açık ve şeffaf olacağım. Doğru bildiklerimi de kamuoyuyla paylaşacağım. Bizden önceki dönem, Gölbaşı tarihinin en olumsuz, en kötü yönetilmiş dönemi olarak tarihe geçecektir” dedi.
Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, önceki dönemde belediye başkanlığı yapmış olan Ramazan Şimşek’in bazı ruhsatsız işletmelere göz yumduğunu ve belediyenin parasıyla kendi isminin yazılı olduğu eşyaları bastırdığını söyledi. Odabaşı, şu açıklamalarda bulundu:
“Bile bile bir şeye göz yumarsak, bu hem vicdanınızı sızlatır, hem de yasalar karşısında suç işlemiş olursunuz. Arkadaşlarımızın tespit ettkleri bazı konular var. Birincisi, bir parkın içinde bir kafe var. Bir iki defa gece seçim sürecinde dikkatimi çekti, lambalar öyle çok yanıyordu ki. ‘Adam parasına da mı acımıyor’ diyip geçmiştim. Tabii bu durum belediyemizin yetkililerinin de dikkatini çekmiş. O kafeye gidiyor yetkili arkadaşlar ve maalesef bina kaçak. İşletme ruhsatı yok. Elektrik, su kaçak ve Gölbaşı Belediyesi’ne ödetiliyor. Onu tespit ettik. Bu hafta içinde de gerekli yasal çalışmalar yapılıyor. Kafe kapatılacak. Ama şunu söylemek zorundayız; Bu kafe aldığım bilgiye göre, geçen yıl temmuz ayından beri çalışıyor. Kışın da elektrikli sobalarla ısıtılıyormuş. Çok ciddi elektrik harcıyor. Gölbaşı Belediyesi yetkilileri bunun farkında değil mi arkadaşlar? Yine bir başka şey; bir pasajın içinde bulunan kapalı otoparkta bir oto yıkama mevcut. Su ve elektrik ücretini yine belediyemiz ödüyor. Onu da kapattık. Yani bu elektrik ve suyun ödendiği faturalar Gölbaşı halkından çıkıyor. Hepimizin cebinden çıkıyor. Bu hak mı?
“Yazıktır, günahtır. Vatandaşın parasıyla yapılıyor hepsi”
Şimdi bir başka şey; isim basılı bardaklar yapılmış. Arkadaşlar faturası var. Kaç tane biliyor musunuz? Seçime iki ay kala 1 milyon 400 bin tane. Örnek, Gölbaşı Belediyesi’ne ait sinema salonları, isimle doluydu kapattırdım. Şahıs kendine yaptıysa, babasının malıyla yaptıysa istediğini yapabilir. Bunun dışında nelerle karşılaştık… Buna devam edeceğim ama şimdi aklıma gelmişken söyleyim, toz şekerler var biliyorsunuz değil mi? Toz şekerlerin üstüne de kendi ismini yazdırmış. Yazıktır, günahtır. Vatandaşın parasıyla yapılıyor hepsi.
“Ben, Gölbaşı’na söz verdim. Açık ve şeffaf olacağım”
Bir gün saçımı kurutayım dedim makamda. Bir baktım fön makinasında isim yazıyor. Bir başka konu ise, yeni doğan çocuklar için çanta yapılmış ama burada da isim var. Biz ne yapalım şimdi bunlara? Bu milletin parasıyla yapılmış. Çöpe mi atalım? Bunlara da Gölbaşı Belediyesi yazdırdık. Benim ismim yazmıyor. Çünkü benim babamın cebinden çıkmıyor bunlar. Şimdi başka bir şey; 15 Temmuz tablolarıyla ilgili. Tabloların önceki halinde yine eski belediye başkanının ismi yazıyordu. Biz hepsni toplatıp değiştirdik. Gölbaşı Belediyesi’nin logosunu koyduk. Şimdi hangisi doğru? Ben, Gölbaşı’na söz verdim. Açık ve şeffaf olacağım. Doğru bildiklerimi de kamuoyuyla paylaşacağım. Bizden önceki dönem, Gölbaşı tarihinin en olumsuz, en kötü yönetilmiş dönemi olarak tarihe geçecektir.”
Odabaşı, ANKA Haber Ajansı’na konuya ilişkin şunları söyledi:
“Gölbaşı Belediyesi maddi olarak çok büyük kayıp içerisinde”
“Görevler gelip geçicidir. Biz seçim süresince Gölbaşılı hemşehrilerimize şeffaf olacağımızı, adaletten ve hakkaniyetten ayrılmayacağımızı, her türlü kanunsuzluğu, olumsuzluğu gördüğümüzde, tespit ettiğimizde bunları gerek meclisimizde, gerekse Gölbaşılı hemşehrilerimize paylaşacağımızı söylemiştik. Burada esas olan isimler değildir. Gölbaşı Belediyesi’nin kurumsal ismidir. Olmadık yere Gölbaşı Belediyesinin ismi yerine başkanın ismi yazılmış. Bunlardan dolayı da Gölbaşı Belediyesi maddi olarak çok büyük kayıp içerisinde. Çünkü daha önceden kalan çok malzeme var. Burada isimler var. Bunları yeniden Gölbaşı halkının hizmetine sunmak için gayret sarf ediyoruz, çevirebildiğimizi, düzeltebildiğimizi düzeltmeye çalışıyoruz. Ancak sinemaya kadar bu isimler maalesef yazılmış.
“Kimsenin kendi ismini yazmaya hakkı yok”
Neyi elimize alırsak elimizde kalıyor. Bakın asansörde bile isim var. Seccadede bile isimler yazılmış. Bu Gölbaşılı hemşehrilerimizin vergileriyle alınmış bu malzemeler. Kimsenin kendi ismini yazmaya hakkı yok. Belediyenin kurumsal isminin yazılması doğru olan. Dolayısıyla biz doğru bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz.”