Rohat Alakom
Geçen yıl Temmuz ayı sonlarına doğru memleketim Kars’ı ziyaret ettiğim bir esnada Gazete Duvar’dan Ferhat Yaşar beni aradı ve Leyla Bedirhan’ın(1) büyük bir yankı uyandıran mezarının bulunması konusunda görüşümü almak istedi. O sırada hem uygun değildim, hem de haber hakkında ayrıntılı bilgilere sahip değildim. Bu nedenle İsveç’e döndüğümde bir yazı ile görüşlerimi dile getirebileceğim sözünü verdim. Sözümü geç de olsa bu yazı ile şimdi yerine getiriyorum.
BEDİRHANİ KADINLAR
Bedirhanilerin renki bir tarihi vardır.(2) Leyla Bedirhan (1903-1986) bunlardan birisidir. Özellikle Bedirhani hanımların 20. yüzyıl başlarında İstanbul’daki Kürt örgütlenmelerinde yer alması konusu dikkatimi çok çekmiştir. 1919 yılında kurulan Kürd Kadınları Teali Cemiyeti’nin kurucuları arasında bunlardan bazılarının bulunması bir rastlantı olamaz.
Mahmure Bedirhan(3) ve Leyla Bedirhan(4) konusunda yazdığım bazı incelemeler Türkiye’de iki ayrı tarih dergisinde yayımlandı. 2000 yılında çıkan Bin Yıl Boyunca İsveç-Kürt İlişkileri adlı araştırmamın öncesi ve sonrasında birçok Avrupa ülkesine gidip modern danslar sunan Leyla Badirhan’ın İsveç’e de gelebileceği düşüncesinden hareket ederek araştırmalarımı hep sürdürdüm ama bir türlü onun izine rastlayamadım. Bu konudaki küçük bir haber beni çok sevindirdi. Burada Leyla Bedirhan’ın 1925 yılının Şubat ayında başkent Stockholm’de halkın karşısına çıktığı yazılı idi. Artık bu yıla (1925) ve aya (Şubat) kilitlendim. Uzun yıllar sonra 2015’te keşfettiğim bu konuyu ele alan bir yazım daha sonra bir dergide yayımlandı.(5) Leyla Bedirhan’ın 1925 yılında İsveç’e gelişi Kürtçe kaleme aldığım bir yazıma da konu oldu, yazı iki Leyla ve iki Emine’nin öyküsünün yer aldığı bir kitapta yayımlandı.(6) Leyla Bedirhan alanında yoğun bir çalışma yürüten Leyla Safiya benim bu araştırmamdan haberdar olduktan sonra yazımın künyesini Leyla Bedirhan adlı yetkin kitabının ikinci baskısının kaynakçasına ekledi. Leyla Safiye ayrıca Leyla Bedirhan ile ilgili haberlerin çıktığı yirmiye yakın haberin yayımlandığı İsveç gazelerinin künyelerini de alfabetik olarak kitabının sonuna koydu.
LEYLA BEDİRHAN’IN EVİ
Geçen yıl Mayıs ayında Fransa’da yaşayan yazar Behice Feride Demir benimle bir söyleşi yaptı. Söyleşinin son paragrafında Avrupa’da yaşayan Kürtlerin kendi göç tarihlerini ve göç öncesi farklı halklarla olan ilişkiler tarihinin önemine değinmiştim:
“Avrupa Kürtlerinin tarihi henüz yazılmış değil. Konu Avrupa’da yaşıyan bir milyonun üzerindeki Kürdün gündemine gelmemiştir. Kısacası Avrupa’daki her ülkenin Kürtleri bu yeni geldikleri ülkelerdeki kendi tarihlerini ve yeni yerleştikleri bu ülkelerin Kürtlerle olan farklı eski tarihi ilişkilerini de yazmalıdırlar”.(7)
Söyleşinin öncesi ve sonrasında da farklı birçok konuyu telefonla konuştuk. Bunlardan birisi de daha eski tarihlerde Avrupa’ya gelen bazı Kürtlerin yaşam öykülerinin araştırılıp kaydedilmesi konusu idi. Bunlardan birisi de Leyla Bedirhan idi. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra birgün telefonla tekrar görüştüğümüzde yıllar boyunca Fransa’da yaşayan Leyla Bedirhan’ın bu ülkedeki izini sürüp, evi, mezarı ve arkasından bıraktığı kıymeti büyük olan dans giysileri, diğer müzelik eşyalarını bulmanın önemi üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. Bu konuya çok sıcak bakan Behice’ye aradan birkaç hafta geçtikten sonra Leyla Bedirhan’ın son yıllarını geçirdiği Paris–Boulogne-Billancourt yöresinde bulunan evinin adresini gönderdim: 2 Rue du Pavillon. Birkaç gün sonra Behice hazırlanıp Leyla’nın evinin bulunduğu bu şehire gitti. Sabırsızla ondan gelecek yanıtı ve evin bir fotoğrafını bekledim. Birkaç saat sonra Behice, Leyla Bedirhan’nın evinin bir fotoğrafını gönderdi, aynı gün yani 18 Haziran 2023 tarihinde attığım tveette Behice ve Leyla’nın evini birlikte gösteren bir fotoğrafı da yayımladım. Behice’nin bu gezi sırasındaki izlenimlerini en kısa zamanda bir yazı halinde yayımlayacağını da burada belirttim.(8) İki gün sonra 20 Haziran 2023 günü Behice “Leyla’nın Sokağı” adlı güzel bir yazı yayımladı.(9) Yazının sonunda: “O ülkesi dağıtıldıktan sonra ülkesini yüreğinde ve mesleğinde yeniden yaşatmış biridir” belirlemesinde bulunuyordu. Böylece okuyucu Leyla Bedirhan’ın son yıllarında nerede yaşadığı ve kaldığı bu ev hakkında kısaca bilgi sahibi oldu.
LEYLA BEDİRHAN’IN MEZARINA GİDEN YOL
Bir ay geçtikten sonra bu kez de mezarının bulunduğu haberi yayıldı, 2023 yazının Haziran ve Temmuz aylarında güzel haberler peş peşe geldi. Böylece Leyla Bedirhan doğumunun 120. yılında sesini gür bir şekilde yeniden hayranlarına duyuruyordu. Sayın Ahmet Kardam ve Osman Aydın’ın 28-7-2023 tarihinde yaptıkları ortak açıklamada Leyla Bedirhan’ın mezarının bulunduğu sosyal medya vasıtasıyla halka duyuruldu. Onun üzerinde kişinin emekleri sayesinde Leyla Bedirhan’ın mezarını bulduklarını açıkladılar, bu kişilerin adlarını da tek tek vererek kendilerine ayrıca teşekkür ettiler: “Bu araştırmamızda, fiilen çalışan, düşüncelerini bize ileten, Leyla Bedîrxan hakkında bilgi sunan, herhangi bir biçimde katkısı olan; Pascal Boran, Mücahit Özden Hun, Behice Feride Demir, Leyla Safiye, Leyla Ataç, Rohat Alakom, Saadet Irmak, Fatma Toksoy, Cihan Bazencir ve Melis Kaya’ya teşekkürlerimizi sunuyoruz”. Habere Leyla’nın mezarının bir fotoğrafı da eklendi. Mezarın başında görüntülenen kişinin de Pascal Boran olduğu bu teşekkürname ile belirtildi. Asıl adı Süleyman Boran olan bu kişi ne yazık ki geçen yılın Kasım ayında vefat etti.
Yukarda adını verdiğimiz ve Bedirhanilerden olan araştırmacı Ahmet Kardam bu ailenin tarihi üzerine iki önemli araştırmayı kitap olarak yayımladı. Ahmet Kardam kuzeni Leyla Bedirhan’ın mezarının bulunması için arkadaşı Osman Aydın ile birlikta bir çalışma başlattıklarını belirtiyor. Ahmet Kardam şimdi de Leyla’nın babası Abdürrezzak Bedirhan üzerine bir çalışma yürütüyor. Leyla Bedirhan’ın mezarı tam olarak bulunmadan önce bu konuda neler yapılabileceği konusunda telefonla bana da danışan Kardam’a görüşümü kısaca iletmiştim. Yukarıdaki açıklamayı beraber yapan Osman Aydın da Kürt tarihi üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınıyor. Yazar ve avukat olan Osman Aydın Almanya’da yaşıyor.
26 Aralık 1986 tarihinde vefat eden Leyla Bedirhan, 19 Temmuz 1974 yılında vefat eden eşi Henri Jean Touache ile birlikte aynı mezarda yatmaktadır. Bize ulaşan fotoğraflarda mezar üzerindeki bilgilerin uzun yıllar geçtiği için okunamaz hale geldiği görülüyor. Bu nedenle Leyla Bedirhan’ın mezarı yeniden restore edilmelidir. Bu alanda çalışan araştırmacı Leyla Safiye ile bir söyleşi gerçekleştiren yazar Behice Feride Demir söyleşinin giriş kısmında kısa bazı açıklamalarda bulunur:
“Elbette herkes kendi Leyla’sını arıyordu ama bunun bir önemi yoktu. Zira Leyla, her zaman herkese hitap eden hikayenin ta kendisidir. Başta Sayın Rohat Alakom’un önerileri, Ahmet Kardam ve Osman Aydın’ın ısrarları, Pascal Boran, Mücahit Özden Hun, Fatma Toksoy, Cihan Bazencir, Melis Kaya ve bendenizin Leyla’nın sokağını keşfi ve sevgili Pervin Chakar’ın haberi twitter’dan duyurması ile Leyla Bedirxan yeniden sahneye döndü diyebilirim. Hayatını kaybettikten sonraki 37 yıl boyunca, bir demet çiçek, bir dua, bir selam bile alamayan Leyla, iki gün içinde dört yüz binden fazla kişinin gönlüne yeniden misafir oluyordu”.(10)
Leyla Bedirhan’ın mezarına giden yolun çetin bir yol olduğu görülmüştür. Ölümünden günümüze kadar yaklaşık olarak tam 38 yıl geçer. Leyla Bedirhan sadece mezarına gömülmez, büyük bir sessizliğe de gömülür. Unutulup gider, mezarı da bulunmaz, daha doğrusu Leyla Bedirhan’ın mezarına giden yol bilinmez.
PERVİN ÇAKAR’DAN LEYLA BEDİRHAN’A DESTEK
Bu habere en çok sevinen kişilerden birisi de ünlü Kürt opera sanatçısı Pervin Çakar olmuştur. Haberi duyar duymaz, ikinci gün yani 29-7-2023 tarihinde Leyla Bedirhan’ın mezarının bulunmasını kendi twitter hesabı üzerinden vermiş, haber büyük bir yankı uyandırmıştır. Böylece Leyla Safiye ve Leyla’nın babası Abdürrezak Bedirhan üzerine çalışan Ahmet Kardam’ın, Leyla Bedirhan’ın aile tarihinin ortaya çıkmasında katkıları büyük olacaktır. İkinci gün sanatçı Pervin Çakar twitter vasıtasıyla kaleme aldığı yazı ve haber yüzbinlerce takipçi tarafından paylaşılıp adeta bir Leyla Bedirhan fırtınası esmiştir:
“Kürt Prensesi balerin/modern dans sanatçımız Leyla Bedirxan’ın mezarının yoğun çalışmalar sonucunda Saint Cloud Mezarlığı’nda bulunduğunu geçtiğimiz aylarda sizlerle paylaşmıştım. Bu araştırmada fiilen çalışan, düşüncelerini ileten, Leyla Bedîrxan hakkında bilgi sunan, herhangi bir biçimde katkısı olan; Pascal Boran, Mücahit Özden Hun, Behice Feride Demir, Leyla Safiye, Leyla Ataç, Rohat Alakom, Osman Aydın, Ahmet Kardam, Fatma Toksoy, Cihan Bazencir ve Melis Kaya’ya çok çok teşekkürler. Bize kalan mirasa ve sanatçılarımıza sahip çıkmak en büyük görevimiz olmalı. Buna istinaden 17 Mart 2024 tarihinde Paris’te Salle Cortot Konser salonunda opera aryaları ve Kürt halk ezgilerinden oluşan bir resital vererek bu konseri Leyla Bedirxan anısına gerçekleştirmeyi öngördüm”(11)
Leyla Bedirhan gibi yurdundan uzak bir ülkede Almanya’da yaşayan Pervin Çakar’ın bu tutumu Kürtler arasında büyük bir hayranlık uyandırıdır. Çakar daha sonraları 5-1-2024 tarihinde de bir karar alarak Fransa’da Leyla Bedirhan’nın anısına bir konser vereceğini ve böylece onun daha anlamlı bir biçimde anılacağını bildirir.
Bu konser için basılan afişte her iki sanatçının fotoğrafları da yer almıştır. Afişte arka tarafta görünen ve afişe hakim bir duruşla izleyicilere bakan Leyla Bedirhan, adeta hem “ben varım, yaşıyorum işte” der, hem de kol kanat gererek ön tarafta görünen Pervin Çakar’ı adeta sembolik olarak koruması altına almıştır: “Yek yek e dudu komek e”(12) Ben bu güzel afişi böyle okudum. Paris’teki bu etkinlik Leyla Bedirhan’ın Kürtlerin kalbinde hep yaşayacağını gösteriyor.
MEZARI BAŞINDA İLK ANMA ETKİNLİĞİ
26-12-1986 tarihinde vefat eden Leyla Bedirhan 37. ölüm yıldönümünde ilk kez mezarı başında anıldı. Leyla Bedirhan’ın mezarının bulunmasının ardından birkaç kişi ilk kez mezarına çiçekler bırakarak saygı duruşunda bulunur. 26 Aralık 2023 günü Fransa’da yayın yapan Utopia TV Kürd Prenses Leyla Bedirxan’ın Portresi adlı bir program hazırladı. Bu programa Esma Akbalık- Moderatör, Leyla Bedirhan’ın yaşamı üzerine bir kitapla yetinmeyip büyük bir emek harcayarak üç kitap yayımlayan Leyla Safiye ve yazar Behice Feride Demir katıldı. İstanbul’dan programa katılan Leyla Safiye daha ziyade Leyla Bedirhan’ın yaşamı ve sanat çalışmalarına yer verdi. Behice Feride Demir de Leyla Bedirhan’ın evi ve mezarının bulunması konusundaki son çalışmalara değindi.(13) Araştırmacı Ahmet Kardam da aynı gün facebook hesabı üzerinden bir yazı ile bu anma etkinliklerine katkıda bulundu:
“…31 Temmuz 1903 tarihinde İstanbul’da doğan Leyla 26 Aralık 1986 günü Fransa’nın güneybatısındaki Montauban’da, 83 yaşında yaşama gözlerini yumar. Cenazesi, hastalığı sırasında yanına sığındığı kuzeni tarafından Paris’e getirilip 1978’de kaybetmiş olduğu eşi Henri jean Touache’nin Saint-Cloud Mezarlığındaki mezarına defnedilir.
Fakat, ne acıdır ki, Leyla Bedirxan hasta olduğu son yıllarında ve ölümünden sonra yoğun bir bilinmezlik içinde kaybolup gider. Ölümünün yıldönümlerinde anılmak ne söz, mezarının bile nerede olduğu bilinmez olur.
…
Bu dostlarımız arasında Pascal Boran’ın ayrı bir yeri oldu. Bizden aldığı ipuçlarını değerlendirerek, o yaz sıcağında, yaşamakta olduğu ciddi kalp rahatsızlığına aldırmadan yollara düşüp, Leyla Bedirxan’ın Saint-Cloud Mezarlığında eşiyle birlikte yattığı mezarı bulan O oldu. Ne yazık ki, Pascal Boran’ı da, geçen ay, Kasım’da kaybettik. Pascal kardeşimizi de Leyla Bedirxan’la birlikte, saygıyla anıyorum…”
ANAHTAR SÖZCÜKLER
Leya Bedirhan örneğinde olduğu gibi tüm aramalarda olası farklı dillerdeki tüm soyadların yazılış biçimi, evlilik sonucunda aldığı soyadı, ölüm ilanlarının yayımlandığı yerel basının önemi ve eşinin kimlik bilgileri üzerinde yapılacak aramalarda daha isabetli keskin sonuçlara ulaşabiliriz. Bazı ipuçları ve diğer anahtar sözcüklere dayanarak ancak yol alınabilir. Sadece Kürtçe “Leyla Bedirxan” veya Türkçe “Leyla Bedirhan” sözleriyle bir arama yaptığımızda doğaldır istediğimiz bilgilere ve sonuçlara ulaşamayız.
Daha önceleri bir yıldız ve bir sanat abidesi olarak da tanımlanan Leyla Bedirhan 1950li yıllarda artık dans yaşamını bırakır, eskisi gibi çok tanınan birisi olmaktan çıkar, sade bir yaşam sürdürür ve en sonunda yaşlanıp unutulup gider. Leyla Bedirhan konusunda kapsamlı bir biyografi yazan Leyla Safiye, bu çalışmasının ikinci baskısında ünlü sanatçının karşılaştığı zorluklara değinir: “1970’li yıllar Leila Bederkhan için zorlu yıllardı. 19 Temmuz 1974 yılında eşi Henri Jean Touache’ı yitirdiğinde 35 yıllık evliydiler, daha önceki birliktelikleri sayılmazsa”.(14) Buradan yola çıkarsak çiftin 1930’larda evlendikleri görülüyor. 1976 yılında vefat eden Kamuran Bedirhan’ın eşi Nathalie ve Kamuran Bedirhan’ın 1978 yılındaki ölümü Leyla Bedirhan’ı çok üzmüş olmalı. Kamuran Bedirhan’ın ölüm ilanında Leyla Bedirhan’ın adını, yaşamakta olan diğer bazı Bedirhanilerin adları ile birlikte görüyoruz. Leyla Bedirhan da sekiz yıl sonra vefat eder.
MEZARLARINI ARAYAN KÜRTLER
Özellikle Yezidi Kürtler arasında daha da yaygın olan “İki ölümüzü bir yere gömemedik” (Me du miriyên xwe di cîhekî çal nekirin) sözleri bir bakıma tarihte başlarına gelen bir dizi kaza ve belanın yarattığı zorunlu göçleri dile getirir. Bu yüzden Kürtler sürekli yurt değiştirmek, mezarlarda yatan en yakınlarını ve sevdiklerini geride bırakarak başka diyarlara göç etmek zorunda kalmışlardır. Dillerine yansıyan “Dero dero bûn” (sürüm sürüm sürülmek) ifadesi bir bakıma Kürtlerin kaderi haline gelir. Hasret ve hüzün yüklü bu yolculuğa çıkanlar açısından mezarlar veya mezar taşları hep önemli olmuştır. Sık sık yapılan mezar ziyaretleri bir bakıma ölüleriyle birlikte yeniden bir yaşam sürdürmeyi dile getirir. Ağıt yakmakta usta bir halk olarak bilinen Kürtler bu bakımdan her fırsatta ölüleriyle söyleşirler. Ölüme ferman okuyup adeta onları dirilten Kürtler, mezarlarda yatanlar ile birlikte ruhani bir ortak yaşam oluşmasına zemin hazırlarlar. Ölümsüzlük otu gibi kendilerine bir şifa getireceğine inanırlar. Bu bakımdan Kürtler mezar ziyaretlerini törensel bir biçimde icra ederler.
Başta Şeyh Said, Seyit Rıza, Saidi Kürdi ve yüzlerce Kürt liderlerinin mezarlarının bugün nerede olduğu siyasi gerekçelerle halktan saklanıyor. Kürtler de bu konuyu sürekli gündemde tutmaya devam etmekte, adeta bir mezar savaşı vermektedir. Ağrı İsyanı’nın efsanevi liderlerinden Biroyê Heskî Têlî ve Ferzende gibi İran topraklarında can veren liderlerin mezarlarının şimdiye kadar nerede olduğu bilinmiyor. Bu kahramanlarına Kürtler ancak yaktıkları ağıtlar ve yazdıkları şiirler ile ulaşabilmiş veya söyleşebilmişlerdir. Yaşamın sosyal akışı için de mezarlar bu bakımdan önemli bir işlev görür. Kürtler bu kahramanları ancak içlerine, yüreklerine gömerek yaşatırlar ve kendi folklorlarının bir parçası haline getirirler. Geçen yıl Yusuf Kamil Bedirhan (Gürcistan), Şerif Paşa (İtalya) ve Leyla Bedirhan’ın (Fransa) mezarlarının bulunması, onarılması veya anıt-mezar haline dönüştürülmesi alanındaki haberler Kürtlerin bu konuya verdikleri önemi gösteriyor.
LEYLA LİTERATÜRÜNDEKİ KÜRT İMAJI
Leyla literatüründeki Kürt imajı da incelenmeye değerdir. Çapraz bir yaklaşımla Leyla’nın yabancı gazetelerdeki aktardıkları, gazetelerin başlıkları ve yorumlarına yansıyan kısımlarında Kürtlerin nasıl görüldüğü, tanımlandığı veya bu konudaki tekrarlamaların frekansının bilinmesi de ilginç sonuçlar ortaya çıkarabilir. Tüm dünya basınında Leyla Bedirhan artık tacsız bir Kürt prensesidir, bir İsveç gazetesi daha ileri giderek bu kez onu “Kürdistan Prensesi” (Prinsessan av Kurdistan) olarak tanımlar. Babasının Kürtler konusunda sürdürdüğü mücadelesi, onu etkiler. Özellikle Avrupa basınında çıkan binlerce haberde ve babası konusunda gazetelerin sunduğu haber ve görseldeki Kürt imajı karşılaştırmalı çalışmalar için bize zengin bir malzeme sunmaktadır. O yılların gazete haberlerine baktığımızda sergilediği danslar ve oyunlardan birisinin adı Kürtçe olarak verilir: Dîlan. Böylece ünlü sanatçının Kürtçenin şirin sözcüklerinden birisini kullandığını görüyoruz. Dîlan sözcüğü Kürtçede düğün, şenlik anlamına gelmektedir. Özellikle babası Abdürrezak Bedirhan Bey’in Irak’ta öldürülmesi onu kuşkusuz yürekten yaralar.
SONUÇ
Leyla Bedirhan’ın evi ve mezarının bulunmuş olması hem Fransa hem de diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan Kürtlerin bu ülkelerle olan tarihi ilişkilerinin, özellikle de kültürel ilişkilerin ortaya çıkarılması gereğini ve önemini bir kez daha bize hatırlatıyor. Özellikle geçmiş zengin Kürt-Fransız kültürel ilişkileri henüz incelenmiş değidir. Fransa’daki Kürt topluluğuna bu alanda büyük görevler düşmektedir. Leyla Bedirhan’ın öyküsüne benzer bir şekilde 20. yüzyıl başlarında Fransa’ya tıp eğitimi görmek için giden Kürt Kadınları Teali Cemiyeti aktivisti Encum Yamulki’nin Fransa’daki yaşamı konusunda da fazla bilgi sahibi değiliz, tüm çabalara rağmen bir fotoğrafına bile şimdiye kadar rastlanılmamıştır. Bir Fransız akademisyen ile evlenen Encum Yamulki ünlü Kürt lideri Mustafa Yamulki’nin kızıdır. Leyla Bedirhan’ın mezarı ve son yıllarda yaşadığı evinin keşfedilmesi, Avrupa’da yaşayan Kürtlerin değişik ülkelerdeki çabalarının bir örneğini gösteriyor. Umarım ilerde Avrupa Kürtlerinin eski tarihlerine ilişkin yeni ve taze haberler gelmeye devam eder.
NOTLAR:
(1) Leyla Bedirhan’ı genellikle dans ve folklorik giysileriyle görürüz. Yukarıdaki fotoğrafta da görüldüğü gibi sanatçı sade elbiseleriyle poz vermiştir, fotoğraf 1-2-1939 tarihli bir Fince gazetede yer almıştır.
(2) Ahmet Kardam Cizre-Bohtan Beyi Bedirhan Direniş Ve İsyan Yılları, Dipnot, 2011. Cizre-Bohtan Beyi Bedirhan Sirgün Yılları, Dipnot, 2013. Barbara Henning, Osmanlı – Kürt Bedirxani Aile Tarihinin İmparatorluk ve İmparatorluk Sonrası Bağlamlarındaki Anlatıları, Avesta, 2021. Leyla Safiye, Dansın Kürt Prensesi: Leila Bederkhan, Avesta, 2021.
(3) Rohat Alakom, Halide Edib’in Can Kardeşi Mahmure Bedirhan (1877-1839), Kürt Tarihi Dergisi, nr 42/2020.
(4) Rohat Alakom, Leyla Bedirhan Stockholm’de, Toplumsal Tarih, nr 259/2015.
(5) Bu konuda 4nolu dipnotuna bakılabilir.
(6) Rohat Alakom, Jinên Kurd di Çavkaniyên Swêdî de, Apec, 2016, s.61-69.
(7) Behice Feride Demir: Alakom ile Diasporadan Notlar, Nupel haber sitesi, 20 Mayıs 2023.
(8) Leyla’nın evi hakkındaki kısa açıklamam: @ RAlakom,18 Haziran 2023.
(9) Behice Feride Demir, Leyla’nın Sokağı, Nupel haber sitesi, 24 Haziran 2023.
(10) Behice Feride Demir, Leyla Bedirxan’ın Sahneye Geri Dönüşü, Nupel Haber Sitesi, 8-10-2023.
(11) Pervin Çakar’ın twitter hesabına bakılabilir: @PervinChakar, 29-7-2023.
(12) Türkçeye yaklaşık olarak şöyle çevrilebilir: Birlikten kuvvet doğar.
(13) Kürd Prenses Leyla Bedirxan’ın portresi / Kadın Dünyası, 26-12-2023 (Utopia TV, Leyla Bedirhan üzerine yapılan bir program).
(14) Leyla Safiye, Dansın Kürt Prensesi: Leila Bederkhan, Avesta, 2021, s.305.